GENLERİMİZDE KUVVA-İ MİLLİYE RUHU VAR
Konuşmasına, „Siz burada demokratik bir ülkede yaşıyorsunuz. Biz Türkiye’de demokrasi mücadelesi veriyoruz. Biz, Soma’da 18. yüzyılın teknolojisiyle kömür çıkaranlarla uğraşıyoruz“ diye Kılıçdaroğlu, „Bu işin fıtratında ölüm vardır, diyorlar… Oysa bunun fıtratında ölüm yoktur. Türkiye 3 sınıf değil, birinci sınıf demokrasiye layıktır. Benim, ailemin, özgür basının telefonları dinleniyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, yılmayacağız, korkmayacağız. Genlerimizde, dokularımızda ‘Kuvva-i Milliye’ ruhu var“ dedi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşması, „Mustafa Kemal’in askerleriyiz“, „Hırsız Tayyip“, „Her yer Taksim, her yer direniş“ sloganları ile kesildi.
YENİDEN DEVRİMLERE HAZIRLANIYORUZ
CHP’nin projelerini anlatan ve yeniden büyük devrimlere hazırlandıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
„Özgüklük ve demokrasiyi yeniden inşa edeceğiz. Hep beraber CHP’yi yücelteceğiz. Nasıl bir ileri demokrasi yarattıklarını görüyorsunuz. 14 yaşındayken öldürülen bir çocuğu meydanlarda yuhalatıyor, siyasete malzeme ediyorlar. 12 Eylül yasalarının arkasına saklanmak demokrasi değildir. CHP olarak size namus sözü, 12 Eylül’de çıkan tüm darbe yasalarını alaşağı edeceğiz. Yüzde 10 seçim barajı bir milli irade hırsızlığıdır. Düşünce açıklamanın önündeki engelleri kaldıracağız. Toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasası 12 Eylül’den kalma. Bunu silip atacağız“ dedi.
HEPSİNİ İPTAL EDECEĞİZ
CHP iktidarında meydanların halkın olacağını belirten Kılıçdaroğlu, „Din ve vicdan özgürlüğünün önündeki tüm engelleri kaldıracağız. Almanya’da ‘Alo Fatih şu yazıyı çıkar’ diyen biri başbakanlık koltuğunda oturabilir mi? Çocuğunuzun geleceği, özgür ve demokratik bir Türkiye için sizin desteğiniz çok önemli. Yeni yasalar çıkardılar, istihbari bilgilerle devleti yönetmek için.
Bunun önüne geçeceğiz, hepsini iptal edeceğiz“ dedi.
CHP dönminde, yargının, üniversitenin, basının önündeki tüm engelleri kaldıracaklarını belirten CHP lideri, şöyle devam etti:
HERKESİ KUCAKLAYACAK TEMİZ BİRİ
„Nasıl bir cumhurbaşkanı seçeceğiz. Hukukun özgürlüğünü, yargının bağımsızlık ve tarafsızlığını savunacak mı, kadın- erkek eşitliğine inanacak mı, bireysel hak ve özgürlüklerinin gelişmesini isteyecek mi, Türkiye’yi temsil kabiliyetinde olacak mı, öfke dilini değil barış dilini konuşacak mı. Şaibesiz temiz biri mi olsun- olmasın mı, halkını kucaklayan biri mi ötekileştiren biri mi olmalı? Herkes düşünsün… Biz kendi ülkemize, herkesin kabul edeceği bir cumhurbaşkanı seçeceğiz.
İlk kez bulunduğunuz yerde oy kullanacaksınız. Şimdi bir adım daha atıyoruz, siz neden milletvekili olamıyorsunuz? İkinci bir adımı atacağız, yurt dışında yaşayanlar kendi vekillerini seçim TBMMye göndermeli. Biz adı şaibeye bulaşmış birinin cumhurbaşkanı olmasını istemeyiz, bir kirli birinin cumhurbaşkanı olmasını istemiyiz. Güzel bir dil, uslup kullanan insanın cumhurbaşkanı olmasını isteriz. Biz toplumun bütün kesimlerinin kucakladığı bir cumhurbaşkanı olsun, dünyanın her tarafından saygıyla karşılansın. Düşünün, adı hırsızlığa bulaşmış birin, başka ülkenin cumhurbaşkanıyla yan yana getireceksiniz. Ne düşünecek; Bir hırsızla yanyanayım, diyecek.“
BİRLEŞE BİRLEŞE DEMOKRASİ GELECEK
Kılıçdaroğlu, Almanya ile ilişkiler konusunda da, „Bu ilişkiler gerilirse, yabancı düşmanlığı başlar. Onların keyfi yerinde bir taraflarında paralar, dolarlar. Bürokraside ‘asacağım, keseceğim’ olmaz. Böyle bir gerilim sizlere zarar verir. Almanya ile ilişkilerimizi önemsiyoruz. Almanya bizim AB’ye tam üyelik sürecinin öncüsü olmalıdır. Alman siyasetçilerden bunu bekliyoruz. Şimdi bu salonu dolduran insanlardan destek istiyoruz. Siz bizim onurumuzsunuz. Sizi seviyoruz, ayrıştırmaya, efelenmeye gelmedik. Yurt dışındaki CHP birliklerine üye olun. Birleşe birleşe Türkiye’ye demokrasiyi getireceğiz. Birleşe birleşe Türkiye’de diktatör bozuntularına yer vermeyeceğiz“ diye konuştu.