Yazıma başlamadan önce hep beraber 1 dakikamızı ayırarak bir oyun oynayalım. Oyunun adı:"EMPATİ KURMAK” olsun. Şimdi oyuna başlayalım. Herkes gözlerini yumsun ve kendini "Günay özarslan"ın annesinin yer
DİREN GAZİ DİREN!!!
Yazıma başlamadan önce hep beraber 1 dakikamızı ayırarak bir oyun oynayalım. Oyunun adı:"EMPATİ KURMAK” olsun. Şimdi oyuna başlayalım. Herkes gözlerini yumsun ve kendini "Günay özarslan"ın annesinin yerine koysun.
Gecenin bir yarısı kapınız çalınıyor, kapıyı açmak için kapıya yöneliyorsunuz siz kapıya daha varamadan kapınız onlarca kişi tarafından kırılıyor. Şoku üzerinizden henüz atamadan bu kişiler odada yatan kızımız Günay özarslanı uykusunda infaz ediyorlar. Sonra yapılan her şeyi sineye çekip kızımızın cenazesini defnetmek için Cemevine kaldırıyoruz. Ancak üç gün boyunca kızımızın cenazesi musalla taşında öylece kalıveriyor. Çünkü polis cenazemize tören yapılarak defnedilmesine izin vermiyor.
Şimdi gözlerinizi yavaş yavaş açın... Neler hissediyorsunuz? Bir anne için katlanılması ne kadar zor bi durum değil mi? Tabii ki Günay'ın annesi içinde çok zor oldu. Onun yerinde siz olsaydınız ne yapardınız?
Şimdi kendinize sorular sorun. Ben şunları kendime sordum:
1)Günay'ın suçu neydi? (Canlı bomba ihtimali olması)
2)Günay sorgulandı mı? Neden yargısız infaz edildi?
3)Diyelim sorgusuz sualsiz öldürdünüz, cenazesini neden ailesine teslim etmiyorsunuz?
4)Üç gün boyunca cenazenin kaldırılmasına müsaade etmeyerek, mahalledeki insanları tahrik edip sokakları savaş alanına çevirdikten sonra defnedilmesine müsaade edilmesi sizce çokta manidar değil mi?
5)Bu tahrik oyunları oynanmayıp, usulünce zamanında defin törenine izin verilse pırıl pırıl gencecik bir polisimizde şuan nişanlısının ellerinden tutup yaşamanın tadını çıkartıyor olmayacak mıydı?
6)Diyelim Günay Özarslan canlı bombaydı.!!.. Sende devlet olarak istihbarat konusunda iyi çalıştın ve yetenekliydin ozaman suruç'taki canlı bombaya neden engel olamadın?Üstelikte patlamadan kısa bir süre önce bombacı elinizde olmasına rağmen!!!
31 kişinin ölümüne göz yumdun aynı yeteneğini Suruç'ta neden sergileyemedin?!!!.
Günayı defnetmek için mezarlığa gidince daha birkaç gün önce Suruç'tan getirilen ve yan yana defnedilen gencecik fidanların mezarlarının üstüne bırakılan çiçekleri fark ettim.. Henüz kurumamışlardı.Yani acımız bu kadar tazeyken yenilerini yitirmeye başlamıştık ülkece....
Ne oldu da ülkemiz birden bire bu hale geldi? Masum gençlerimiz ölmeye ,askerimiz polisimiz şehit olmaya başladı.Şehit Binbaşı ARSLAN KULAKSIZ öldürülüp sonrada arkasından "uzun boylu,düzgün fizikli" diye magazin propagandası yapılmayacaktı.!!!Çünkü saraydan ipin pimi çekilmişti...
Gazi ve Gezi ikisi de hem isim hem de direniş konusunda birbirine benziyorlar.Gazi'de Gezi'deki direnişi gördüm.Her sokakta bir barikat kurulmuş, yaşlısı genci çoluk çocuk hep birlikte direniyorlardı.Canlarını siper etmişlerdi."Günay özarslanı vermeyiz"diye...Tıpkı Gezi'de ağaçlara siper ettikleri gibi.Gazlara,tazyikli suya,ve gerçek mermilere hedef oluyorlardı.Ama korkmuyorlardı yılmıyorlardı ve Gazi'nin her sokağında ortaya çıkıyorlardı.Saygı duydum onlara çünkü kendilerine yapılan her şeyi kabullenip boyun eğmemişlerdi ve sonunda zaferi kazanmışlardı.Tıpkı Gezi'deki gibi.!!! Bunun adı "DİRENMEK"ti.Bunun adı "ZAFER”Dİ.
Onun için diyorum ki DİREN GAZİ DİREN. Çünkü yaşamak direnmektir ve direnmek zaferdir...