Esenler’de ve ülke genelinde O gece çok ama çok anlamlıydı. CHP Esenler İlçe örgütü, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk benim iki eserim var biri Türkiye Cumhuriyeti diğeri CHP’dir
Anlamlı gecede salona toplananlar; CHP’nin kuruluşunu ve Yunan’ın denize dökülüşünü şölen havasında kutlamak için toplandıklarını düşünmüşlerdi. Onlar o gece birlik, beraberlik, kardeşlik içinde kardeş türküleri söylenecek, barışa koşulacak diye salona gittiklerini zannettiler.
Öyle olmadı, olanlar tam bir kepazelikti…
Kurulan divanda Şeker- Aksu- Ütebay- ve İl yönetiminden bir bayandan oluşan Tarikat ve Cemaat Plaketçileri İmamlarından Oluşuyordu. Bunlar aynı zamanda “Fetva” makamıydılar, plaketleşenler ise müritleriydi…
İmamlara sormak lazım neye göre, kriter ne, neden seçmece plaket? Ben söylemedim, partililer sosyal medyadan yazıştılar “ilçe kongresine hazırlık rüşveti, geleceğe dönük siyasi yatırım için bir etkinlik yaşadık” dediler.
DURUM BÖYLEYSE VAHİM!!!
İşin özü böyleyse plaketleşenler Plaket verenlere göre satılmış “Koyun” plaketsizler “ENAYI” yok böyle değil diyenler ise akıllarla dalga gecen uyanık oy tacirleri… emek hırsızı siyasi ahlak yoksunları… Bunlar eleştirdikleri AKP politikalarından esinlenmiş, hani “makarnacı” diye siyaseten kullanılan malzemenin değişik versiyoncuları. Bana sorarsanız aleni emek hırsızlığı, örgütünün bir kesimini himayesine alan- kul yapan, adaletsiz, hukuksuz Cemaat ve Tarikatlaşmanın ilk ayağı CHP’ye sirayet etti derim. O gece hatırlanmadı bileşenler ve onların verdiği demokrasi mücadelesi- O gece sol bileşenlerin verdiği demokrasi, barış, adalet mücadelesi “DİKEN” gibi battı faşist işbirlikçi CHP’nin Tarikat- Cemaat özlemcisi EMPERYALLERİNE.
Neye göre plaket verildi bilinmiyor(SIR) yan yana oturan iki üç kişi aynı kulvarda çalışmış, emek vermiş birine plaket verirken ötekilerin yüzüne plaket veren ve alan bir bakabilseydi, bir görebilseydi ayrıştırmanın fotoğrafını, bir hissedebilseydi kalplerin nasıl kırıldığını. Plaket verenler insanlıktan, adamlıktan nasiplenmemişler, ya alanlara ne demeli… bana göre Sizlere...Hain, yoldaşlık hukukunu değil cemaat hukukunu kabullenmiş hizmetkarlar dersem kızar mısınız…kızın beddua edin.
Haklılar plaketleşenler çok büyük işler başarmışlar, bunlardan biriside her zaman arkadaşlarını satan, ihanet yapan gazeteci, gazetecilikte diğer kendi partisinden olan, partili gazeteci arkadaşlarından çok daha başarılı işler yapmış, çok daha mücadeleci bir ruha sahip ERDOĞAN AKSU. Onun meziyetlerini saymakla bitiremeyiz, onun ihanetlerini, arkadaşlarına attığı kazıkları, jurnalciliğini, yalakalığını saymakla bitiremeyiz. Ya plaketçi eski ilçe başkanları emek hırsızlığı ortakları…koca koca adam zannettiğimiz yalakalara, partinin iktidar olmasında el freni olmuş sermayenin uşaklarına… Gazeteci Aksu’da ve diğer Cemaat liderlerinden, il yöneticisi, belediye başkan danışmanı büyük siyasi rantiyeci H. Aksu’da, yönettiği dörtlü imamlarda adamlık, adalet ve yoldaşlık hukuku anlayışı olmuş olsaydı…bu adaletsizlikler, bu ayrıştırma, bu inanç girdabı olmayacaktı ve bu yazıya ben de gerek duymazdım.
Neyse, bizim gazeteci Aksu, önce plaketi, sonra mikrofonu eline alıp, “bana verilen bu plaketi almıyorum. Veya tüm basın emekçileri adına alıyorum. Sizler burada örgütü ayrıştırıyorsunuz bu yapılan adil değil. Plaket verdiklerinizin vermediklerinizden üstün yanı veya plaket vermediklerinizin diğerlerinden eksik yönü ne olduğunu, yani bu plaketleri neden verdiğinizi açıklayın. Verdiğiniz rüşvet. Bakın bazı arkadaşlarımız ideolojik düşüncelerinden ödün vermeden, partimizin İBB seçimlerinde yaptıkları çalışmalardan ve partimizin adayının kazanması için verdikleri mücadeleden dolayı mahkemelik. Bakın sandık görevlileri görevleri başında darp edilenler, köşede, kenarda CHP savunuculuğu yapan gizli kahramanlarımız bu yapılana kırılır- üzülür” gibi sözler söylemeliydi. Olmadı Aksu, yine yaptın yapacağını, yine oynadın üç maymunu… Senin bu oyununa ayak uyduran Gürsoy elbette benden ödülünü alacak…
Plaketleşen iki taraf emek hırsızlığı yaptı, iki taraf adaletten savrularak sağcı faşist tutum sergiledi. Bu anlayış sizi AKP’leştirir hatta daha geriye götürerek emperyalizmin taşeronluğuna götürdü.Faşist dediğiniz siyasi partiler sizden daha adil.
Plaketçi başının başarıları ortada.., bakın neler yapmış bakın siz plaketleşenler kime hizmet yapıyorsunuz….bu çocuk dekrar secilmeli yoksa biz habersiz kalacağız.
CHP’ye yani Kaftancıoğlu’ na el hareketiyle küfreden, jurnalleyen gurup içinde yer almış.
CHP’ye hakaret yapanları mahkemeye vermiş- Yunan diyenlere en ağır tepkiyi koymuş-Esenler’de Milli eğitimin cemaatleşmesini Tarikatlaşmasını- yardımcı ders kitapları ile çocuklarımızın soyulmasını gündeme taşımış-İlçe milli eğitim müdürünü göndermiş- 544 parseli mahkemeye taşımış- Askeri alanı Esenlere kazandırmış ve oradaki yanlışlara müdahil olmuş- İmar planlarına itiraz etmiş. Okul bahçesine kafe yapılmasını, kacak katları mahkemelere taşımış gibi gibi işleri başarı ile tamamlamış gibi, varlığı yokluğu belli olmayan birisinin verdiği plaket kirlidir o plaket değil rüşvettir. Siz halk adına, kamu yararına, Esenlerin menfaatlerine hiçbir iş yapmamış birisinden neden “RÜŞVET” aldınız? Bu işler bu kadar ucuz mu?
Devamını önümüzdeki günlerde yazacağım, kimler kimlere siyaseti peşkeş çekiyor, kimler şahsi çıkarları söz konusu olunca babasını bile satıyor, kimler yoldaşlık hukuku diyor ama çakallık yapıyor YAZACAĞIM… Bu benim görevim. Biraz sert olmuş diyenler buyurun adliyeye- buyurun mahkemeye… NOT…Plaketler beytülmal dansa alana da verene de haram olsun…
