Koç: Benim kavgam CHP ile olmadı, CHP’yi kirletenlerle oldu. Benim kavgam bizlere haysiyet cellatlığı yapan, yalan söyleyenlerle oldu. Yazdıklarımdan ve yaptığım haberlerden dolayı elbette üzgünüm ama pişman değilim. Örgütün sesine kulaklarını tıkayanlar ve parti içinde kendini egemen yerine koyanların haksızlıklarına isyan ettiğim için kavgalar oluyor. Yapılan haksızlıklara sessiz kalamazdım, sessizlik kendimi inkar olur,ben mağdurların sesi olmaya devam edeceğim. Hüseyin Koç, solun hamuruyla yoğrulmuş sosyalist birisidir, ya sizler kimin uşaklığını yapanlarsınız…
Haber/Serkan Basut
Koç, “Ben eserimle sizler semerinizle anılacaksınız. Sizlerin CHP’ye ne gibi katkısı oldu, oy derseniz oyu ilçemizde eksilttiniz. Esenler belediyesinin bir yanlışına bile tepki koyamayan sizler korkaksınız. Tek düşünceniz menfaat, çıkar ve cemaatleşmektir. İBB kolilerini akrabalarınıza dağıttınız, iş alımlarını adaletsizce ve haksızca, eşiniz hanımefendiye, akraba ve yandaşlarınıza peşkeş çektiniz, partinin koltuklarını cemaatlerinize bölüştünüz ve sonrasında hak- hukuk-adalet diyerek halktan oy istiyorsunuz. Sizlere kimse inanmıyor.
İlçe başkanı Atatürk’e küfredecek, evrakta sahtekarlık yapacak, kahvehanede parasına oyun oynarken kağıt çalacak ve yakalanacak, “sen ilçe başkanı oldun kağıt çalıyorsun ya iktidar olursan neler yapmazsın” sözünü söyleyecekler, böyle birisi halen daha görevde ve bizler böyle işleri yapan birisine şikayet ettiğimiz il başkanı ve yönetimi aferin diyebilir ama biz yazıklar olsun diye yazarsak kızarmısınız?
CHP Esenler ilçesi bir inanç kurumunun merkezi gibi faaliyet gösteriyor. Bunu ben değil sokak söylüyor. İki meclis üyesi Sivaslı Alevi, 5 ilçe yöneticisi Sivaslı Alevi. Esenler nüfusunun % 80'i sünni olmasına rağmen yapılanma bu şekilde. Nasıl büyüyeceksin; bu anlayışla halktan nasıl oy alacaksın. İlçe başkanı yarı tanrı gibi; kendinden olanlara aş- iş, kendinden olmayanlara oyalama taktiği yaparken parti rozetini kullanarak ve yukarıda ki mezhepdaşı ile kol kola girmişler İBB’nin nimetlerini önce eşine, yeğenlerine ve yandaşlarına peşkeş çekiyor, diğerlerine ise bir güzel nasihat. Etrafında olanların ise ahlakları o kadar zayıf ki ilçe kongresinde yönetime seçilmek için delegeye, “İBB’yi kazandık bu işte bir kaymak var, bizleri seçin bu kaymağı birlikte yiyelim” dediler. Bu durumu gören bir gazeteci olarak “AFERİN” iyi yaptınız diye mi yazayım.
“İHRAÇ EDİLMEDİM. 08 EYLÜL 2018 TARİHİNDE İSTİFA ETTİM”
Koç: Yaşamımın hiç bir evresinde şahsi çıkarlarım düşünmeden emeğin savunuculuğunu yaptım. Hep ezilen, ötekileşen, yok sayılanların yanında yer aldım. CHP’den birilerinin dediği gibi ihraç edilmedim. 08 Eylül 2018 tarihinde yerel basın önünde istifa ettim. Vallahi bunlar şaşırmış. Tacizi veya parti içindeki kirlilikleri “neden yazdın” diye bana çok kızanlar oldu. O günden sonra İl başkanı ve partinin egemenlerinin kirliliklerin üstünü örtmek için el ele vererek tacizcilere değil bana saldırmalarını üzülerek seyrediyorum; çok zavallı bir duruma düşmüşler. CHP’ye ve CHP’den umut bekleyenlere yazık ediyorlar. CHP’den umut bekleyenlerin umutsuzluğa düştüklerini görüyorum.
“RÜŞVET ALDIYSAK, İFTİRA ATTIYSAM NEDEN SAVCILIĞA ŞİKAYET ETMEDİLER”
Bana ve meclis üyesi Mustafa Usta’ya 544 parselden rüşvet aldılar diye iftira atan bu kişileri il başkanına şikayette ettik; bize haysiyet cellatlığı yapıyorlar dedik ama bizi disipline verdiler. Rüşvet almak suçtur. Şayet bizler birilerinden rüşvet aldıysak bizi disipline değil savcılığa şikayet edin dedik. Bizlere haysiyet ve onur cellatlığı yapan bu aşağılık insanlar gaflet ve dalalet içinde oldukları gibi onları destekleyen il başkanı, il disiplin kurulu da bu kirlilikler altında ezildiler, 544 parseli mahkemeye taşıdık, Danıştay’dan yürütmeyi durdurma kararı aldık ama bizlere rüşvetçi diyen bu aşağılık kişilerin yüzleri kızarmadı.
“ESENLERDE NELER OLDUĞUNU NEDEN ARAŞTIRMADILAR? NEDEN O MAĞDURLARI TELEFONLA ARAMADILAR?”
Ben mağdur partililerin sesi olurken, İl başkanı ilçe başkanına “eski ilçe başkanları ile basın açıklaması yapma" talimatı veriyor. Talimatta "her türlü kirlilikleri yapanları savunun kirlilikleri yazan ve gündeme getiren Hüseyin Koç’u eleştirin, hakaret edin. Tacizciyi koruyun” dedi. Yapılan basın açıklamasında tarafıma hakaretler yağdırdılar. Halbuki mağduriyet yaşayan yığınlar yaptığım haber üzerine partinin organlarını harekete geçirmesini bekliyordu. Esenlerde neler olduğunu araştırmak üzere Esenlere gelmelerini araştırma yaparak hesap sormalarını bekliyorlardı ama il başkanı ve yönetenler yapılan iğrençliklerin üstünü nasıl örterizin hesabını yaptılar.
.
İmamoğlu’na 4-5 puan getiren haberi yaptım, mall-off İstanbul talanını yazdım, Kuzu’nun dolandırıcılığını yazdım. Sizlere güvenmeden halk mücadelesi veren birisiyim. Tüm bunlara rağmen aş iş için kimsenin kapısına gitmedim ama bunlar dün küfürler ettiklerinin bugün kapısında el pençe divan duruyorlar.Kimi bulduysalar yakasına yapıştılar “ halk için değil, emek verenler için hiç değil. Varsa yoksa yandaşları ve akrabaları.
“ GÖKSU, CHP’LİLERDEN DAHA DEMOKRAT VE DAHA İNSANCIL”
Bakınız bunlar demokrat olduklarını söylüyorlar ve birilerini demokrat olmamakla suçluyorlar. İnanın Göksu bunlardan daha demokrat ve daha insancıl.Göksu beni bir sefer mahkemeye verdi, Göksu için hergün yazıyorum, hem de en sert yazan gazeteciyim ama CHP’liler her hareketlerinde yanlış işler yaptıklarından birini yazdığım günün ertesinde ya mahkemeye koşuyorlar ya disipline ağabeylerine şikayette bulunuyorlar.
“BEN HALKIMIZ ADINA HESAP SORARIM, HALKTAN BAŞKA KİMSEYE HESAP VERMEM”
İmar mevzuatını bilen ve belediyenin yaptığı yanlışları mahkemelere taşıyan tek kişi olan ve yaptığı muhalefetten dolayı darp edilen İnş. müh. Mustafa Usta’ya Mezhebinden olmadığı için Sahip çıkmayan, aslında tamda böyle birisine muhalefetin ihtiyacı olduğunu bildiğin halde meclis üyesi seçilmesine karşı çıkan ilçe başkanının nesini beğenmişler ve güvenmişler ki arkasında duruyorlar ve CHP delegesi bu kirli kişiye destek oluyor? Ben böylelerinin kirliliklerini yazıyorsam haklı değil miyim?
Ben halkımız adına hesap sorarım, halktan başka kimseye hesap vermem.