UNUTMADIK UNUTTURMAYACAĞIZ!
İstanbul Üniversitesi’nde Hukuk Fakültesi’nde okurken geçimini sağlamak için başladığı dönemin büyük fabrikalarından olan Emayetaş fabrikasında 4 yıl birfiil çalıştı. Bu dönemde İstanbul Demir ve Madeni Eşya Sendikaları’na üye olan Türkler, işyeri temsilcisi seçildi. İşyerinde yaşanan uyuşmazlık sonucunda işten atılan Türkler, daha sonra hukuki mücadele ile işe iade hakkı kazandı. Çok istediği hukuk fakültesini maddi nedenlerle devam edemeyen Türkler 1952 yılından itibaren “profesyonel sendikacılık” yapmaya başladı.
“46 sendikacılar kuşağı” olarak bilinen kuşağın en önemli isimlerinden olan Kemal Türkler, 1960-1980 yıllarında arasında yoğunlaşan sınıf mücadelesinin de önderlerinden biri oldu.
TİP'İN KURUCULARI ARASINDA
1961 yılında “işçi sınıfının siyasal alanda temsilcisi olması gerektiği iddiasıyla” Türkiye İşçi Partisi’ni (TİP): kuran sendikacılar arasında bulunan Türkler, 1966 yılında Türk İş’te somutlaşan “Amerikan tipi sarı sendikacılığa” karşı “mücadeleci sınıf sendikacılığı” anlayışının temsilcisi olarak kurulan DİSK’in Kurucu Başkanı görevini yürüttü.
Özellikle bu dönemde 15-16 Haziran direnişi, DGM direnişi, MESS grevi ve irili ufaklı onlarca grevi örgütleyen DİSK, işçi sınıfı hareketini zaman zaman kesintiye de uğrasa artan bir ivmeyle büyütmüştü. Tüm siyasal eksikliklerine karşın ise Türkler bu dönemin baş mimarlarındandı.
1976 yılında Taksim’de kutlanan 1 Mayıs’ın ardından, 1977 yılında da 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasını sağlayan Türkler, 34 kişinin katledildiği 1997 1 Mayısından sonra adım adım DİSK’ten tasfiye edildi. DİSK’in 6’ncı Kongresinde Genel Başkanlığı kaybeden Türkler, ölümüne kadar Maden-İş sendikasının başında kaldı.
İşçi sınıfının unutulmaz önderi Türkler, 22 Temmuz 1980 günü İstanbul Merter’de, sabah evinden çıkıp sendikaya gitmek üzere arabasına binerken kurşunlanarak katledildi.
KATİLİNİ AKP SERBEST BIRAKTI
Katili ülkücü faşist Ünal Osmanağaoğlu, 12 Eylül sonrasında yurt dışına kaçtı. Sonra sanki aranmıyormuş gibi Türkiye'ye döndü. Susurluk olayı öncesinde Abdullah Çatlı'yla buluştuğu iddia edildi. Kuşadası'nda kardeşinin kimliğiyle yaşarken, 1999'da yakalandı ve 7 kez müebbete çarptırıldı.
Osmanağaoğlu, AKP hükümetinin yargıda yaptığı düzenlemeye son dakikada sokulan bir madde ile serbest bırakıldı. 2014’te de yaşamını yitirdi.