İSTANBUL’DA ‘3 FİDAN’ ANMASI: BAŞIMIZ DİK VE UMUTLUYUZ
“Önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığın süre içerisinde çok şeyler yapabilmektir” diyordu, Deniz Gezmiş. 50 yıl önce bugün idam sehpasına çıktıklarında, Üç Kızıl Karanfilde ölüm korkusunun zerresi yoktu. Yiğit Üç Devrimcide; bu bakış açısına sadık kalmanın onuru, düşündükleri gibi yaşamanın gururu ve insan olarak geldikleri dünyadan gerçek insan olarak yani sadece bu dünyadan bedence ayrılmanın sevinci vardı.
Üç Bağımsızlık Savaşçısı; Deniz, Yusuf, Hüseyin…
Onlar Türkiye Halklarının gerçek kurtuluşuna yaşamlarını adamış, bu uğurda “Tam Bağımsız Türkiye” şiarını mücadelelerinin ana prensibi olarak belirlemişlerdi. Ustamız Hikmet Kıvılcımlı, “Korku hiçbir hastalığa ilaç değildir. Tersine, her illetin başı korkudur. Vatan aşkını söylemekten korkar hale gelmektense, ölmek daha iyidir.” diyordu. Tıpkı Ustamız gibi bu üç yiğit devrimci de Vatan aşkını söylemekten ve gereğini yapmaktan korkar hale gelmektense ölmeyi yeğ tuttular. Halkların çektiği acılara göz yummadılar. Sonunu düşünmeyen Kahraman olarak bedence aramızdan ayrıldılar.
Bu üç yiğit devrimci kısacık yaşamlarına neler sığdırmadırlar ki…
“Tam Bağımsız Türkiye için Mustafa Kemal Yürüyüşleri” gerçekleştirdiler. Çünkü Onlar Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı’mıza ve önderi Mustafa Kemal’e her zaman sahip çıktılar.
Amerikan 6’ıncı Filo’sunun ülkemize gelmesini protesto ettiler. Çünkü Onlar ABD ve AB Emperyalistlerini insan soyunun en büyük düşmanı olarak görüyorlardı, çünkü Onlar Antiemperyalistti.
Onların Sloganı “Hoşt Amerika Puşt Amerika”ydı.