KAPLAN: ERDOĞAN ESENLERE VEDALAŞMAYA GELİYOR!

Kaplan: Bana sorarsanız Cumhur Başkanı Esenler halkı ile vedalaşmaya gelecek”  Saygıdeğer Basın mensupları, Değerli Esenlerliler; neden vedalaşma diyoruz, çünkü Türkiye halkına ve Esenlerlilere söyleyecek sözleri olmadığını herkes biliyor. Esenler halkına, “ekonomiyi bu duruma ben getirmedim, işsizliği, yoksulluğu, çaresizliği ben yaratmadım” mı diyecek. “21 yıldır kentsel dönüşümü yapamadım, sizleri depremle baş başa bıraktım” mı diyecek. “Mutfak yanıyor, çarşı- Pazar fiyatları çok yüksek, okullarınız çağ dışı, hastalarımız tedavi olamıyor, sizleri ekmeğe muhtaç ettim ama tüm bunların nedeni dış güçler” mi diyecek. Yoksa Erdoğan Esenler’de, "Benden faizleri düşürmeyi beklemeyin" "Bir Müslüman olarak nas'lar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim” mi diyecek bizlerde tüm yurttaşlarımız gibi ne diyeceğini merak ediyoruz.

Aslında Cumhurbaşkanının geliş sebepleri TOKİ tarafından yapılan Esenler Belediyesince organize edilerek yapılan konutların teslim törenine katılmalarıdır.

“AMAÇ SADECE DONATI ALANLARININ KAMULAŞTIRILMASINA HAZİNEDEN KAYNAK AKTARMAKTIR”

1. Ortada bir eser vardır elbette açılışı da yapılacaktır. Dairelerine kavuşacak olan vatandaşlarımızın huzur içinde sağlıklı bir şekilde oturmalarını temenni ederiz.
2. Biz biliyoruz her zamanki gibi kendileri çalıp kendileri oynayacaklar. Burada yapılan Esenlerimizin sadece donatı alanlarında kalan yapılarının kamulaştırılması adına çözüm üretmek için plan değişikliği sonucunda Toki ile yapılan pazarlığın ilk etabının bir kısmının tapu dağıtımıdır. Amaç sadece donatı alanlarının kamulaştırılmasına hazineden kaynak aktarmaktır.

3.Rezerv alan tanımı sadece depreme dayanıksız konutların depreme dayanıklı konutlar bütününe dönüştürülmesinde kullanılan kamu kaynağıdır. Dün 17 Ağustos depremini tekrar andık. Biz bu dönüşümde Esenlerdeki depreme dayanıksız yapıların kurtarılması adına da bir şeyler yapılmasını görmek isterdik. Sahi neydi bu yapılması gerekenler?

4.En önemlisi, rezerv alan olarak askeri alanla mevcut yerleşik alanımızın hamur halinde karma bir şekilde zorlamalardan uzak çağdaş ileriyi düşünen bir anlayışla en az 100 ila 150 yıl sonrası hedeflenen, bir Esenler İmar Uygulama Planının yapılıp o planda Şehir Planlamacılığının gerekli görüp yerleştirdiği donatı alanlarının, rezerv alanda yapılacak konutlarla trampasıyla başlanmalıydı.

“YENİ İMAR UYGULAMA PLANI YAPILMALI”

Daha sonra da, yerleşik alanımızda kalan depreme dayanıksız konutlarımızın problemlerinin çözümü yine bu alanda gerçekleştirilebilirdi. Yine de, bu fırsat kaçtı denilemez. Hemen acilen askeri alanda dâhil, Esenlerin tamamını kapsayan, yeni bir İmar Uygulama Planı yapılabilir. Ama beton ekonomisinden beslenen bu zihniyetin, bu önerilerimizi dikkate alacağına hiç bir surette inanmıyoruz.

“TOKİ TİCARİLEŞMİŞ 5000 KONUTU SATACAK “

5. Bu alanda yapılan konutların, konut karşılığında konut anlaşmasıyla yapılması, İlk etapta yapılacak olan 9.500 konutun 4.500'ü Esenler Belediyesine 5.000'i ise Toki'ye kalacaktır. Bu ayrıca, ayrı bir çarpık nüfus artışı getirecek uygulamadır. Esenler Belediyesi kendisine kalan konutları ilçe nüfusu içinde trampa edecek. Fakat Toki ise kendisine kalan 5000 konutu dışarıya satacak. Bu da nüfusun en az 20.000 kişi artışını getirecektir. Doğrusu anlaşmada Toki’ye konut değil, sadece işyeri verilse idi, 9500 konutun tamamı dönüşümde kullanılabilirdi. Bu 9.500 konutluk anlaşma tarzı yeni anlaşmalarla askeri alanın tamamı konuta dönüşürse Esenlerin Nüfusu 1 milyonu bulur. Bu da tekrar, başa dönmüş olmak demektir. Donatı alanlarımız ve yeşil alanlarımız yine şimdiki olduğu gibi bir kişi başına 0.50m2 kalır. Bu ise fecaattir.

Kupon arazi anlayışı ve rantçı modeller ile gün kurtarılabilir ama şehrin geleceği kurtulamaz. Şehir kurmak erdemli insanların yapacağı bir çalışmadır.

Akıllı cep telefonu taşıyınca akıllı kent kuracağını zannedenler, planlama hiyerarşisini bozarak keyfi uygulamaları meşrulaştıranlar, kamu adına kamuya aykırı iş yapmayı adet edinenler bir şeyler yapsa da yaptıkları şeyler eninde sonunda ayaklarına dolanacaktır. Dolanacak ama bundan zararı yine halkımız görecektir.

Yaptım oldu havası ile şeffaf olmayan süreçler neticesinde, sorulan soruların cevapları verilmeden yapılan bu çalışmalar şaibelere açık, sorulara ve sorunlara muhatap olmaya mahkûmdur.

CUMHURBAŞKANINA VE BELEDİYE BAŞKANINA, KAMU ADINA HALK ADINA SORUYORUZ

1- Teslimi yapılan konut bölgesinde ilk sunumu yapılan ve maket olarak gösterilen bölgede ilk durumdan fazla blok ve konut yapılmış mıdır?..

2- Konut bölgesinin imar planlama hiyerarşine uygunluğu konusundaki itirazlar giderilmiş midir? Konut alanı ve ticari alan dağılımı netleştirilmiş midir? Donatı alanları yeterli midir? Esenler de yeşil alan 20 kat artacak söylemleri yanında mevzuatta belirtilen kişi başına 10 m2 yeşil alanı tutmadığı gerçeği ne olacaktır.

3- Planlarda ulaşım kademelemesi açısından sıkıntı olduğu belirtilmiş olmasına rağmen bununla ilgili sorunlar giderilmiş midir?..

4- Afişlerde 60 bin konut yapılacağı söylenmesine rağmen, bu bölge ile ilgili daha önce basında 50.000, 90.000 gibi rakamlar da telaffuz edilmiştir. 60.000 rakamında kalınacağının resmî belgesi var mıdır? Sizler şehre ihanet ettiğini söyleyen bir anlayışın sahiplerisiniz. Sizlere güvenmememiz bizim suçumuz mu?..

5- Altyapı sorunları nedeni ile açılışın ve teslimatın geciktiği bilinmektedir.

Ayrıca; Esenler’de geleceği planlayan, donatı alanlarını arttıran, otopark ve trafik sorununu çözen hiç bir plan çalışması yapmadınız. 17 Ağustos 1999 depreminden ders almadınız mı?..

Bu sorular cevaplanır mı, bilemeyiz ama, biz oldu-bitticiliğin, şeffaf olmayan süreçlerin, tekniğe ve hukuka uymayan anlayışların takipçisi olmaya devam edeceğiz.

Çözümü de söyleyelim. Son sözümüz bu olsun bu konuda.

Esenler’i bir an önce dayanıklı konutlara taşımamızın gerekliliği ortada.

“ÇÖZÜM; ADA BAZLI BLOK İMAR ÇALIŞMASINDA YATMAKTADIR”           

 Ekolojiyi koruyan, eşitlik ve ekonomi hassasiyeti ile şeffaf bir şekilde, katılımcı bir biçimde, kentsel, kurumsal ve kültürel bağlamdan çıkmadan stratejik planlama ile şehrimizi planlayarak, otopark ve yeşil alan sorunlarını da çözeceğiz.

Vakit daraldı, deprem kapımızda beklemektedir.

17 Temmuz 1999 Marmara Depreminde kaybettiğimiz canlarımızı, rahmet ve minnetle anıyoruz” dedi.