2015 Yılında gündeme bomba gibi düşen “Yüzyılın bağış yolsuzluğu” olarak da bilinen Deniz Feneri e.V davasının zamanaşımına uğramasına Alman heyeti itiraz etmişti. Soruşturmanın Türkiye ayağında Tayyip Erdoğan’ın ve AKP’nin doğrudan müdahaleleri ile savcılar görevden alınmış, dava süreci engellenmişti. Esenler Belediye Meclisi, Kasım ayı 2. Oturumunda, o davayı unutarak hiç bir şey olmamış gibi Esenler Belediyesinin “ortak işbirliği protokolü yapılması” raporu oylandı ve muhalefetin sessizliği, AKP’li meclis üyelerinin ise oyları ile kabul edildi.
CHP Esenlerin ihtiyar Kurt’u, meclisin beyefendisi Cafer Turna’nın bu rapor hakkında bir kelime konuşmaması, öncelikle AKP Meclis üyelerini sonra meclis salonunda izleyenleri şaşırttı….!….
İzleyenlerin aklına gelen ilk soru; CHP’li ihtiyar meclis üyesi “Yüzyılın bağış yolsuzluğu” 'nun patlak verdiği 2015 yılında işlerin başında Kanal 7 yöneticileri Zekeriya Karaman, Zahit Akman, İsmail Karahan, Mustafa Çelik ve Harun Kapıyoldaş’ ın olması nedeniyle bu zatı muhteremlerin incinmemesi için topa girmediği söz konusu olabilir mi…?
Böyle önemli bir rapor hakkında konuşmayan ve bugüne kadar adam gibi muhalefet yapmayan CHP’li Cafer Turna böylelikle “Yüzyılın bağış yolsuzluğuna” karşı sessiz kalarak muhalefet görevini bu şekilde yerine getirmiş oldu. Alman heyeti, Deniz Feneri Derneği yöneticilerine ve Türkiye’ye Avrupalı Türklerin yardım amacıyla bağışladığı, ancak bu paranın Türkiye’ye aktarıldıktan sonra amaç dışı kullanıldığı 41 milyonun hesabını sorarken CHP’li Turna' nın sessiz kalarak beyefendi takılması anlamlıdır.
Gerçi, CHP’li Turna'nın, o mecliste hep sessiz ve beyefendi tavırlarının devamlı sergilediğine herkes şahittir. O bizlere göre her görevi hak ediyor…!…. Böyle bir beyefendinin yani Cafer Turna’nın tekrar meclis üyesi seçilmemesi CHP için, Esenler halkı için ve insanlık için büyük kayıp olacağını bilerek ve hatırlayarak bu şahsı CHP'nin yereldeki karar mercilerinin göz önüne alarak yeniden Belediye Meclisine göndermeleri gerekir.