Esenlerin en sosyalleşme meydanından, emeklilerin yalnızlıkları ile baş başa kaldığı çay bahçesinden boş masalarda, bir bardak çay parasını bile elleri titreyerek ödenilen yerde kızgın emeklilerin sesini kimse duymuyor, çilesini kimse hissetmiyor. Sessiz isyanları İktidara, kırıldıkları seçim mağlubiyetini kendi hanesine yazmayan muhalefete, kalplerinin kırgınlığı kendilerini suçlayan, sosyal medya ve sokak trollerine veryansın ediyorlar…
Erdoğan’ın günlük masalları, emeklilere verdiği sözleri yerine getirmediği yetmezmiş gibi komik bir rakamla “ bir seferliğine, çalışana yok” yanı 5 bin TL’ ile dalga geçmesi emeklinin, dilenci yerine konularak yarasını derinleştirdi. "Emekliler geçimini sağlayamıyor, emekliler seyahat edemiyor. Emekliler çay bahçelerinde yalnız, kimsesiz ve sorunları ile baş başa. Parası olanların selam bile vermediği ama seçim zamanı hatırlanıp birkaç günlüğüne adam yerine konulmalarına isyanları var. Seçimlerin ertesi günü kaybın faturası onlara kesilen yoksulluğun nikahlısı emekliler yıllarca namuslu vatandaş olarak çalışmanın, hizmet vermenin faturasını bir lokma ekmeğe muhtaç olmakla, bir bardak çaya hasretlikle ödüyorlar.
Emeklilerin düzgün bir yaşam sürdürebilecek gelirleri yok. Ama tuzu kuru saraylı Erdoğan'ın ve AKP'li vekillerin yemek menüsü ve repertuvarı, haram lokmaların mideye inmesi, artıklarının çöp olması kıskandırıyor. Siyasi arenada sallayan muhalefet bile çaresizliğin faturasını emekliye kesiyor ancak; asıl suçlu, emeklilerin masasına oturmayan, onların sorunlarını dinlemeyen, boş kafalı, mevsimlik politikacılardır, ilçelerde siyaset yaptığını zanneden menfaat çeteleri suçlu olanlardır. Muhalefetin umurunda olmayan emekliler isyan ediyor. Bütçenin boşalması, enflasyonun, krizlerin faturası hep onlara kesiliyor, onlar “Hazine Darda Emekli İsyanda!” diyerek yüreklerindeki yangını birileri duysun istiyorlar.
“iktidara rağmen “uç beş kuruş nemalandığında “ mutlu müreffeh Türkiye manzarası çizen muhalefet bir gün olsun emeklilerin sosyalleşme alanı olan bu çay bahçelerine uğrarsa gerçeklerle yüzleşecekler.
Dolayısıyla halen 7 bin 500 lira emekli aylığına mahkum edilen, bir sefere mahsus 500 TL sadaka ile onurları kırılan, yüzlerindeki kızgınlığı aleni gözüken bizim emekliler hep yalnız ve sahipsizlik içinde Erdoğan’ların talimatıyla, süresi bilinmeyen 7 bin 500 lira aylığa ne kadar daha talim edecekler bilinmiyor.
