Siyasi derinlikten, akıldan ve ideolojik duruştan yoksun CHP İlçe yöneticisi İlyas Çirci'den söz ediyoruz, boşboğazlığı ve iftira alışkanlığıyla CHP örgütünü en zor gününde ortada bırakmıştır.
CHP Esenler'de uzun süredir dikiş tutmuyor, çünkü ip çürük, kumaş çürük, terzi zaten yok. İddiaya göre, örgütte "yönetici" sıfatı taşıyan iki çapsız isim, kazdıkları kuyuya sonunda kendileri düştü. CHP'nin yıllarca arayıp da bulamadığı (!) "engin siyasi birikimleriyle" Cumhurbaşkanı Erdoğan'a küfürlü ve haddini aşan paylaşımlar yaparak sadece kendilerini değil, CHP'yi de rezil ettiler. Sonuç mu? Siyasi iflas.
Yıllarca CHP Esenler'i babasının çiftliği gibi yöneten, yapılan haksızlıklara üç maymunu oynayan, iftira ve dedikoduyu siyaset sanan İlyas Çirci'nin de defteri nihayet dürüldü. Ama kim tarafından? AKP gençliğinde oğul Çırci çalışmış emek vermiş yanı bir ayağı AKP'de olan İlyas Çirci, Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından. Trajik olan da bu.
Çirci ailesi siyasette adeta karma menü: Baba CHP'de, kardeş Vatan Partisi'nde, oğul bir dönem AKP Esenler gençliğinde. Ama gel gör ki ailenin reisi "yürekten CHP'liymiş". Bu yürek, yalanla, iftirayla, kumpasla atıyorsa; orada siyaset değil ahlaki çürüme vardır. Dün insanları disipline sevk eden, bugün namlı bir butlancıya dönüşen, haysiyet cellatlığını meslek edinmiş bu zihniyette olan Gürsel Tekin'ler Bülent Ütebay'lar gibi CHP'ye yükten başka bir şey değildir.
Ben size haykırmadım mı?
"Keser döner, sap döner; gün gelir hesap döner."
Bak ben onurumla ayrıldım, sol bir partideyim. Ama senin yarın nerede olacağını kimse bilmese de ben biliyorum. Ya oğlunun yolundan gidip AKP'ye yanaşacaksın ya da Butlancı Ütebay'ın omuz verdiği Gürsel Tekin'in ihanet korosuna katılacaksın.
İşin ironisi şu: Sayın Cumhurbaşkanı, farkında olmadan CHP'ye ve sosyal demokrasiye büyük bir iyilik yaptı. Bunun gibiler CHP'de bırak yöneticiliği, kapıcılık bile yapamaz. Ama kader işte; çürükler bir süre üstte kalıyor. Sana üzülmedim...Be Sığır Çobanı.
CHP'nin bu hale düşmesine üzüldüm. Bugün senin ilçe başkanın bile müfteriyken, senin kirli dilinle Cumhurbaşkanına hakaret etmen zaten şaşırtıcı değil.
Size yakışan söz şudur:
"Lafa bakarım laf mı diye, adama bakarım adam mı diye."