Sinop'ta yaşanan olaylar hepimizi derinden yaralamıştır

Sinop'ta yaşanan olaylar hepimizi derinden yaralamıştır
 
CHP Grup sözcüsü Samsun Milletvekili Haluk Koç’la İstanbul Okmeydanı'nda yaptığımız söyleşide Sinop olayları ve barış süreci hakkında net açıklamalarda bulundu.

Koç, ”Sinop'ta yaşanan olaylar hepimizi derinden yaralamıştır, CHP’ye iftira atılmıştır. Gazete kupürlerinde görüldüğü gibi teröristlere prim verilmemesi çağrısında bulunanlar AKP’li Belediye başkanıdır. Bu gazeteleri okusunlar, yorumlarını ise kendilerine bırakıyorum, olaylardan hemen sonra açıklamalarda bulundum. CHP Sinop Belediye başkanımız o gün Samsunda eşinin rahatsızlığı için benimle birlikte idi, ama hiç ilgisi olmadan haksız bir suçlamayla karşı karşyaidı. Bilgisiz ve belgesiz ağır bir suçlama yaptılar, aynı zamanda CHP kurumsal kimliğine de saldırdılar. Hem BDP’Lİ Milletvekilleri, hemde Başbakan suçlamada bulundular. BDP sözcüsü Gülten hanımın yaptığı bu suçlamayi kendisine yakıştıramadım.

Ben CHP sözcüsüyüm belgelerle konuşurum
Ben CHP sözcüsüyüm belgelerle konuşarak CHP’nin bu olaylarla bir ilgisinin olmadığını söyledim, açıklarlarımda Emniyet Müdürünün yakasına yapışan ve olayların içinde olan şahsın kimliğini açıkladım. Bu tamamen Tayip Erdoğan’ın karalama politikalarından biriydi.”Deve kuşuna sormuşlar hadi uçsana uçamam demiş koş o zaman demişler ben koşamam kuşum demiş” yani Recep Tayip her konuda olduğu gibi hem dindar hemde münafık, hemde elinde olaylara benzin bidonuyla gidiyor. Ondan sonra ben yapmadım CHP yaptı diye bizi suçluyor.

 
Ortada bir tezgâh var bizim bu tezgahı bozmamız lazım bizim politikalarımızda ve anlayışımız da kimsenin kimsede üstün olduğu veya aşağı olduğu düşüncesi yoktur. Biz kardeşlikten ve barıştan yanayız, tüm yurttaşlarımızın eşit hukuktan yararlanmasından ve insanca yaşamasından yanayız.
 
Tayip bey, Cumhurbaşkanı olacağım diye süreci yönetmeye çalışıyor! çözüm arama düşüncesi yok, tezgah hazırlıyor bu tezgahlara karşı herkesin uyanık olması lazım.

Hayatım boyunca kimseyi ötekileştirmedim 
Milletvekilimiz Birgül Ayman Güler’in söyledikleri akademikti akademik söylemler bazen yanlış anlaşılmalara yol açabilir. CHP’nin programı ortadadır kimse bahane aramasın bizim Ülke bütünlüğüne bakışımız herkesin eşit haklardan yararlanması hangi inanç ve kökenden olursa olsun Ülke yurttaşlarının aynı eşit haklardan yararlanmasıdır. Bazen banada yakıştırmalar yapıyorlar hayatım boyunca kimseyi ötekileştirmedim ayrımcı olmadım her zaman birlik ve beraberlikten bahsettim. Bakınız Sırrı Süreyya o kadar ağır ithamlarda bulundu ki bu ithamların altından ezildi. Özür dilemesi anlamlıdır, ancak Başbakan özür dilemedi, özür dilemeli.
 

Herşeyi Meşru Zeminde Konuşalım
 Kürt meselesi ile ne konuşulacaksa ve ne yapılacaksa meşru zeminde yapılmalı, sosyo, kültürel, ekonomik ve yerel yönetimler ile ilgili neler konuşulacaksa bunun siyasi aktörleri var bunlar siyasi zeminde şeffaf bir şekilde tartışılsın ve gereği yapılsın diyoruz. Yoksa İmralı sürecine gidersek Başbakan haziran seçimleri öncesi bir süreç yönetti. Bu süreçte barışı ve çözümü aramadı. Bir eylemsizlik süreci ile seçimleri atlattı, sonrasında Türkiye kan gölüne döndü,şimdi de Cumhurbaşkanlığı meselesini kendi kişisel pazarlığı haline dönüştürmek istiyor.
 
Ben her yerde bu konuları söylüyor ve kamuoyu ile paylaşıyorum Başbakan sorunları çözme peşinde değil her gün toplumu kutuplaştırıyor ve BDP eliyle toplumu test ediyor. Kendi Partisinin bile bu süreçte haberi yok tek bildiğimiz Tayip Bey kendisini nasıl Cumhurbaşkanı yapacak.

Orjinal Habere Git